UTİB Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen, 2024 yılında tekstil sektörünün yaklaşık 1,3 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini belirtiyor. İhracatın sınırlı kalmasının nedenleri arasında Çin’in pazara dönüşü ve Avrupa’daki durgunluk öne çıkıyor. Üyelerinin en büyük sorunları enerji maliyetleri, ham madde fiyatları, lojistik aksaklıklar ve küresel ekonomik yavaşlama. 2025 hedefi olarak ise %5 ihracat büyümesi öngörülüyor. Taşdelen, devlet desteklerinin artması, enerji maliyetlerinin düşmesi ve yeni teknolojilerin benimsenmesi gerektiğini vurguluyor. Sürdürülebilirlik ve dijital dönüşümün de önemine dikkat çekiyor.
2024 yılını sektörel bazda nasıl geçirdiniz? İhracat rakamlarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?
“Pınar Taşdelen: Tekstil ve Hammaddeleri sektörü için 2024 yılı, küresel ve yerel ekonomik gelişmelerin etkilerinin çokça görüldüğü bir dönem oldu. UTİB olarak 2024 yılını bir önceki sene ile benzer şekilde yaklaşık olarak 1 milyar 300 milyon dolar ihracat ile tamamlıyoruz. Bu değer, geçen yılın aynı dönemiyle paralel seviyede. Bu yıl ihracat artışının sınırlı kalmasının ana nedenlerine baktığımızda küresel ölçekte Çin’in pandemi sonrası pazara güçlü bir şekilde geri dönmesi, ana pazarımız olan Avrupa kıtasında devam eden durgunluk gibi dış etkenler öne çıkıyor. Bunun yanı sıra, Türkiye özelinde yüksek enflasyonun üretim maliyetlerini artırması ve kur politikalarının baskısı üreticilerimizin fiyat rekabetinde zorlanmasına neden oldu. Bu durum ihracatımızı doğrudan etkilerken, firmalarımızın pazar kaybı endişesi de ne yazık ki 2024 yılı boyunca devam etti. Ancak tüm bu zorluklar, bizim kararlılığımızı ve yenilikçi çözümler üretme gücümüzü azaltmadı. UTİB olarak güçlü olduğumuz ABD, Almanya, İtalya, Fransa ve Rusya gibi pazarlarda sektörümüzü desteklemek için çalışmalarımızı sürdürdük. Fiziksel ve dijital platformlarda birçok etkinliğe katılarak sektörü uluslararası arenada daha görünür hale getirdik. Heimtextil Frankfurt, PV New York ve Intertextile Shanghai gibi önemli fuarlarda yer alarak üreticilerimizin yeni fırsatlar yakalamasına katkı sağladık. Ayrıca, sektörümüzün Avrupa Yeşil Mutabakatı ile döngüsel ekonomi, dijitalleşme ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na uyum sağlaması için de kararlılıkla çalışıyoruz. Bu yıl, Ekolojik Tekstiller UR-GE Projesini Finlandiya ziyaretiyle taçlandırdık ve firmalarımız iyi uygulama örneklerini yerinde inceleme fırsatı buldular.”
2025 hedefleriniz neler?
“Pınar Taşdelen: 2025 yılına baktığımızda çok kolay olmasa da sektörümüz adına yüzde 5 seviyesinde ihracat büyümesi hedefliyoruz. Bu hedefe ulaşmak için devlet desteklerinin artırılması, kur politikalarının üretici ve ihracatçı dostu bir yapıya kavuşması ve enerji ile işçilik maliyetlerinde düzenlemelerin yapılması gerektiğine inanıyoruz. Özellikle KOBİ’lerimiz için uygun finansman imkânlarının sağlanması, sektörümüzün ayakta kalması ve sürdürülebilir büyümeyi sürdürmesi açısından kritik önem taşıyor.
Bugün dünyanın en büyük altıncı tekstil ihracatçısı konumundayız. Geçtiğimiz dönemde karşılaştığımız sorunlara rağmen, bu konumumuzu koruyarak ve daha da ileriye taşıyarak dünya üçüncülüğü hedefimize ulaşacağımıza inancımız tam. UTİB olarak, sektöre katkı sağlamak ve üyelerimizin rekabet gücünü artırmak adına çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz.”
Üyelerinizin2024’teki en büyük sorunu ne oldu?
“Pınar Taşdelen: 2024 yılında üyelerimizin karşılaştığı başlıca sorunları şöyle sıralayabiliriz:
• Enerji maliyetlerindeki artış: Özellikle doğalgaz ve elektrik fiyatlarındaki yükseliş, üretim maliyetlerini önemli ölçüde arttırdı.
• Ham madde fiyatlarındaki dalgalanmalar: Pamuk, iplik gibi ham madde fiyatlarındaki istikrarsızlık, üretim planlamasını zorlaştırdı.
• Lojistik sorunlar ve tedarik zincirindeki aksaklıklar: Pandemi sonrası yaşanan lojistik sorunlar ve tedarik zincirindeki aksamalar, üretim süreçlerini olumsuz etkiledi.
• Rekabet gücünün düşmesi: Uzakdoğu ülkelerindeki düşük maliyetli üretim, Türk tekstil sektörünün rekabet gücünü zayıflattı.
• Küresel ekonomik yavaşlama: Dünya genelinde yaşanan ekonomik yavaşlama, tüketici harcamalarını azaltarak tekstil sektörüne olan talebi düşürdü.”
Bu sorunların yeni yılda nasıl çözülebileceğini umuyorsunuz?
“Pınar Taşdelen: Hükümetin enerji maliyetlerini düşürmeye yönelik politikaları, sektör için önemli bir rahatlama sağlayabilir. Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş ve enerji verimliliği projeleri bu konuda önemli adımlardır. Kredi imkânlarının genişletilmesi, faiz oranlarının düşürülmesi ve devlet destekli programlar, sektörün likidite sorununu çözmeye yardımcı olabilir. Yeni teknolojiler ve üretim yöntemleri ile daha verimli ve sürdürülebilir üretim yapmak, sektörün rekabet gücünü artıracaktır. Çevre dostu ve etik üretim standartlarına uygun olarak hareket etmek, tüketici tercihlerine uygun ürünler geliştirmeye ve yeni pazarlara açılmaya olanak tanıyacaktır. Pazar Çeşitlendirmesi: Yeni pazarlara açılmak ve ürün çeşitliliğini artırmak, riskleri dağıtmaya ve büyümeyi destekleyecektir. Dijital Dönüşüm: Yapay zeka, büyük veri analitiği gibi teknolojilerle üretim süreçlerinin optimize edilmesi ve müşteri ilişkilerinin güçlendirilmesi gereklidir. Sürdürülebilirlik: Çevre dostu malzemelerin kullanımı, atık yönetimi ve karbon ayak izini azaltma gibi konularda çalışmalarımıza devam etmek durumundayız.”