Kimya sektörü, plastikten kozmetiğe, ilaçlardan boyalara kadar birçok alanda sağladığı nihai ürünlerin yanı sıra, pek çok sektöre ara ürün ve hammadde temin eden bir sektör olarak da ekonomide önemli bir role sahip.
Sektörde kullanılan hammaddelerin (organik, inorganik kimyasallar, boya ve pigmentler, sanayi gazları, tıbbi kimyasallar, kauçuk, plastik vb.) % 70’i ithalat yolu ile % 30’u ise yerli üretimle karşılanıyor. Kimya sektörü yüksek katma değerli, çevreye ve insan sağlığına duyarlı ürünlerle, sürdürülebilir ve rekabetçi bir şekilde dış ticaret dengesini ülke lehine geliştirerek dünyada söz sahibi bir konuma gelmeyi hedefliyor. Bu çerçevede çalışmalarını sürdüren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz ile kimya sanayisini konuştuk.
Türk Kimya sanayinin gelişimini kısaca özetler misiniz?
“Türk kimya sanayi, ekonomimizde kilit öneme sahip. Neredeyse tüm sanayi kollarına girdi ve ara malı sağlıyor. Mineral yağlar ve yakıtlar, plastik mamüller, boya, kozmetik, ilaç ve eczacılık ürünleri, medikal ürünler gibi önemli alt sektörlere sahip. 10 yıllık süreçte tüm alt sektörlerimizde hızlı bir büyüme yaşandı. İhracat açısından değerlendirdiğimizde ise 2004 yılında 4 milyar 995 milyon dolar olan sektör ihracatının 2014 yılında 18 milyar dolara ulaştığını görüyoruz.Kimya ara ürüne hitap eden, yurtdışında birçok ürünün girdisi haline gelen bir sektör konumuna ulaşmış durumda.”
İKMİB (İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği) olarak önümüzdeki süreçte hedefleriniz nelerdir?
“İMMİB (İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri) çatısı altında faaliyet gösteren birliğimiz, Türk kimya sektörünün yurtdışı pazarlarda güçlü bir konuma gelmesi ve ihracatını artırması için çalışmalarda bulunuyor. Kimya sektöründeki ihracatçı firmalara rehberlik ediyor ve sektörün sorunlarının çözümü için çalışıyor. Birliğimiz tarafından organize edilen Uluslararası Fuarlar ve Sektörel Ticaret Heyetleri, Türk ihracatçısının yeni pazarlara ulaşmasında önemli rol oynuyor. Geçtiğimiz yıl İKMİB önderliğinde gerçekleştirilen info ve milli katılım fuar organizasyonları, UR-GE kapsamında yürütülen çalışmalar, ticaret ve ön heyetlerle 415 sektör firmamız 373 bin kilometre yaptı. Yeni pazar faaliyetlerinin yanı sıra mevcut pazarlarda payını korumak adına firmalarımızı bilgilendiriyoruz. Kimya sektörünün diğer sektörlerle rekabet gücünü artıracak yeni projelerin üretilmesine de destek veriyoruz.
Kimya sektörü olarak 2023 yılında 50 milyar dolarlık ihracata ulaşmayı hedefliyoruz. Tüm faaliyet ve çalışmalarımız bu hedef doğrultusunda ilerliyor. İKMİB olarak ticaret ve alım heyetleri, milli katılım fuar organizasyonları ile UR-GE kapsamında yürüteceğimiz çalışmalar hız kesmeden sürüyor. Özellikle çevresel ve jeopolitik kaynaklı sıkıntılar nedeniyle sekteye uğrayan komşu ülke ihracatımızı Uzakdoğu ve Asya, Güney Amerika, Sahra altı Afrika gibi ulaştığımız diğer pazarlarla dengelemeye çalışacağız.”
Tekstil kimyasalları, tekstil ürünlerine nasıl bir katkı sağlıyor. Kimyasallar tekstil sektörünün neresinde yer alıyor?
“Ülkemiz ihracatına önemli katkıları olan tekstil sektörümüz de kimya sektörünün yüksek katma değerlerinden faydalanmakta. Özellikle nano teknolojik kimyasallar, leke tutmayı engelleyen kimyasal katkılar, kırışmayı engelleyen tekstil ürünleri ya da yanmayı geciktirici tekstil ürünlerinde kimyasal katkılar tekstil sektörüne önemli girdiler sağlamaktadır. Kısacası tekstil ile kimyasallar ayrılmaz ikili demek yanlış olmaz.”
Çevre ve insan sağlığı konusunda yapılması gerekenler nelerdir? Sürdürülebilirlik sizin için ne ifade ediyor?
“Günümüzde dünyanın en önemli gündem başlıklarından biri de dünyanın ve çevrenin sürdürülebilirliğinin sağlanması. Türkiye, çevre ve insana duyarlılık noktasında kimya sektörü olarak Avrupa ve gelişmiş ülkeler düzeyinde. Sektörümüzde yer alan birçok firmamız çevre ve insan duyarlılığını dikkate alarak üretimde bulunuyor. Yenilikçi ürünler, teknoloji ve Ar-Ge yatırımları da bu noktada önem kazanıyor.”
Önümüzdeki süreçte sektörü nasıl değerlendiriyorsunuz?
“İhracat pazarlarımızdaki daralmalar, euro-dolar paritesi ve düşen petrol fiyatları nedeniyle yılın ilk ayında kimya ihracatımızda düşüşler yaşandı. Plastik, kauçuk, kozmetik gibi kimya ihracatında önemli bir yere sahip olan sektörlerimizin ihracatında kayıplar var. Kimya ihracatı miktar bazında değerlendirildiğinde ise geçen yılın aynı ayında 1,1 milyon tona karşılık bu yıl 1,4 milyon tonluk ihracat yapıldığı görülüyor. Yaşanan tüm olumsuzluklara ve ihracat kaybına rağmen kimya sektörünün yılın ilk ayında miktar bazında yüzde 20 artış gösterdi. Yurtdışı pazarlarımızı genişletmeye devam ediyoruz. Önümüzdeki aylarda toparlanmanın etkilerini hissedeceğiz.”
Dünya kimya sanayisini dikkate aldığımızda Türk kimya sanayimiz hangi ligde yer alıyor?
“Türk kimya sektörü dünya pazarında en hızlı gelişen ve büyüyen sektörler arasında yer alıyor. Alt sektörlerimizde dikkat çekici gelişmeler söz konusu. Örneğin plastik sektörü hem ihracat hem de üretimdeki yükselişle Avrupa’da ikinci sıraya yükseldi. 2016 yılında ülkemizin Avrupa’nın en büyük plastik üreticisi olması bekleniyor. Kozmetik sektöründe de birçok ürün grubunda iyi bir noktadayız. Sabunda ve saç ürünlerinde dünyada ilk üçteyiz, ıslak mendilde dünyanın en büyük ikinci üreticisiyiz. Boya sektöründe de ciddi gelişmeler yaşanıyor. Türk boya sektörü, Avrupa genelindeki 6’ıncı büyük boya üreticisi konumunda. Boya sektörümüzün alt üretim alanları da hızlı bir büyüme içinde. Tüm bu gelişmeler sektörün geleceği açısından umut verici.”