2017 yılını değerlendirerek, 2018 yılı beklentileriniz hakkında neler söylemek istersiniz?
“2017 yoğun bir yıl oldu. Üretim açısından dolu geçen bir yıldı. Yerel firmalarımızın talepleri, 2017 yılını çalışarak geçirmemiz de etken odu. Yabancı alıcıların stok yapmayıp, siparişlerini sezona yakın vermeleri üretici firmalarımızda sezon öncesi boşluk oluşturuyor. Yerel alıcı firmalar bu atıl süreci siparişleriyle dolduruyorlar, lakin zaten çok düşük kar marjıyla çalışan ihracatçı şirketlerimiz, üretim yaptıkları yerel firmalarımızın fiyat baskılarına maruz kalmakta zaman zaman da zararına üretim yapmaktadırlar. Maliyeti çok iyi yapabilen bu firmalarımız, maliyetin üzerine % 5, %10 kar marjını koyarak sipariş vermeleri sektörün ayakta kalmasına, yatırım yaparak büyümesine ve daha fazla katma değer meydana getirmesine vesile olacaktır. Yaşamak için, yaşatmanın şart olduğunu düşünmekteyim. 2018 yılının da, 2017’den çok farklı olmayacağını herhangi bir sürpriz olmaz ise %10 civarında büyümenin olacağını düşünmekteyim.”
Hükümetin ortaya koyduğu 2023 hedeflerine ulaşmada, geçen süreyi de göz önünde bulunduracak olursak gelinen nokta nedir? Hedefleri hala ulaşılabilir ve sürdürülebilir olarak değerlendiriyor musunuz?
“Son 10 yılda uygulanan rant politikaları, sanayimize büyük darbe vurduğunu düşünmekteyim, buna ilaveten neredeyse hiç kalmayan komşu ülkelerle ticaretimiz, ihracatımızın %70’ini gerçekleştirdiğimiz AB ülkeleri ile yaşadığımız gerilim, Amerika ile vize krizi, Filistin sorunu yaşadığımız önemli sorunlar oldu. 2023 hedeflerimize bu sorunları çözdüğümüz takdirde ulaşmanın mümkün olabileceğini düşünmek istiyorum. Bu sorunlara devam edersek 2023 hedeflerine ulaşmak çok zor görünüyor. Bizler her türlü zorluğa rağmen işimizi en iyi şekilde yapma gayreti içerisinde olduk ve oluyoruz.”
Dünyadaki siyasi ve ekonomik gelişmeleri (mikro ve makro olarak) dikkate alarak değerlendirecek olursak firma, sektör ve ülke açısından neler söylemek istersiniz?
“Hazır giyim olarak ifade etmek gerekirse, son 10 yılda sahip olduğumuz pazarın %25’ini kaybettik. Küresel ihracat bu dönemde her yıl %5 büyümesine karşılık, bizim aldığımız pay % 4.2’den %3.3 e düştü. Tüm pazarlarımızdaki payımız küçüldü. Eğer bizler dünyadaki büyümeye ayak uydurabilseydik, yıllık hazır giyim ihracatımız, 16 milyar yerine, 22 milyar olacaktı. Üretimden ihracatta nerede rekabet etmemiz gerektiği cevabı AB, istikrarı, gücü ve yeterli büyük ölçeği olan tek pazar Avrupa. Önümüzdeki dönemde Avrupalı alıcılar siparişlerinin önemli bölümünü yakın ülkelerden tedarik etmeyi planlıyorlar. Bu nedenlerle AB ilişkileri bizler açısından çok fazla anlam ifade ediyor.”
Başarılı ihracat yolunda Hükümet’le birlikte mi yoksa Hükümete rağmen mi yürüyorsunuz? Yani Hükümet bu konuda size yeterince yardım ediyor mu yoksa daha çok resmi engellerle mi karşılaşıyorsunuz?
“Ülkemiz ihracat ve istihdamda lokomotif sektör olan hazır giyim ve konfeksiyonda üretici firmalarımız dünyanın en büyük markalarına hizmet vermektedir. Büyük markaların ülkemizi tercih etmelerinin en önemli nedeni de hızlı teslim, yüksek kalite, uygun maliyetlerdir. Yaşanan ekonomik krizler ve artan maliyetler karşısında küçük işletmelerin çoğunun kapanması, ülkemizin sektördeki rekabetçi gücünü kaybetmeye başlamış ve yerini ucuz işgücü ve maliyetler sunan Uzakdoğu ülkelerine bırakmaya başlamıştır. Ülke ekonomisin ve istihdama büyük katkı sağlayan sektörün rekabetçi gücünü koruyabilmesi için desteklenmeye ihtiyaç vardır. Son yılarda ne yazık ki ülkemize iş yaptığımız insanlar gelmemektedir. Bu durumda özellikle entegre tesisleri bulunan firmalarımızın ihracat gerçekleştirdikleri ülkelerde kendi tasarım ve koleksiyonlarını aktif pazarlama faaliyetinde bulunmaları gerekmektedir. Ancak 2010/6 sayılı tebliğde küresel firmalara tedarikçi durumunda olan firmaların desteklenmeyeceği belirtilmektedir. Bizler için her ülke hedef ve öncelikli ülke konumunda olduğu için bu kavramın tekrar gözden geçirilmesinde fayda olacağı düşüncesindeyim. Her yıl ülkemizde büyük markalar için üretilen yüz milyonlarca ürünün üzerindeki etiketin Made in Turkey olması ülkemiz imajına büyük katkı sağlamaktadır.”
#BaşkanlarKonuşuyor, #TRİSAD, #MustafaBalkuv