Tekstil Araştırmaları Derneği, Sonbahar etkinliklerine yuvarlak örgü ile devam etti.
Kasım ayında düzenlenen etkinlikte sanayici ve ÖRSAD- Örme Sanayicileri Derneği Kurucu Başkanı, Boğaziçi Örme firmasının sahibi Erdinç Erdoğan katılımcılara yuvarlak örme nedir ve nasıl başladığını, makine parkını ve hedef pazarları anlattı. Önce Tekstil Araştırmaları Derneği Başkanı Ekrem Hayri Peker, derneğin faaliyetleri ve önümüzdeki, dönem yapacağı çalışmalar hakkında katılımcılara bilgi verdi. Peker, ünlü felsefeci Kant’ın; “Düşünmeye cüret edin” sözüyle konuşmasına başladı. Bursa’da örgü kumaş çalışan tekstil firmasının az sayıda olduğunu ve bu amaçla deneyimli bir sanayiciyi sunum yapması için getirdiklerini belirtti. Günümüzde işveren, mühendis ve yöneticilerin kendilerini hayatın günlük akışına bıraktıklarını, düşünmeyi ve farklı bakmayı unuttuklarını belirterek, sektörün basit mallar üretmeyi bırakarak, tüketicilerin orta ve üst tabakalarını hedefleyip, niş pazarlara yönelmelerini, farklı pazarlama tekniklerini geliştirmeleri ve firmaların pazarlamacıları bu anlayışla yetiştirmeleri gerektiğini belirtti. Daha sonra söz alan sanayici Erdinç Erdoğan örmenin kısa geçmişini anlatarak sözlerine başladı. “Atmışlı yılların başında örgü kumaş talebinin silahlı kuvvetlerden geldiğini, askerlere iç çamaşır üretmek için yeni makinelerin ülkemize girdiğini, seksenli yıllardan sonra verilen teşviklerle büyük bir sektör haline geldiğini” belirtti. Sektörün hızlı geliştiğini, ancak makine tip ve seçiminin özensiz olduğu için verimli çalışmadığını, düz makine tabir edilen makinelerin çok sayıda girdiğini ve daha sonra bu makinelerin çoğunun atıl hale düştüğünü dile getirdi. Ülkemize ilk gelen makine markasının Süpreme olduğu için yuvarlak örgüde örülen kumaşlara süprem denildiğini belirten Erdinç, “Sektörün önceki yıllarda en büyük probleminin iplikten doğan hatalar olduğunu, ancak son yıllarda iplik kalitesinin iyi olduğunu ve iplikten gelen hataların çok azaldığını” söyledi. “Öncelikli pazarımızın kültürel bağlarımızın olduğu Osmanlı coğrafyası, Rusya, İran ve Türk Cumhuriyetleri olması gerektiğini, yanına aldığı işçileri önce iplik fabrikası ve boyahaneye göndererek ördükleri kumaşlara yapılan işlemler hakkında bilgi sahibi olmalarını sağladıklarını” belirterek, “Üniversite öğrencilerinin de benzer şekillerde sanayi deneyimi kazanmaları gerektiğini” vurguladı. Etkinlik bitiminde Tekstil Araştırmaları Derneği İkinci Başkanı Dilek Uzatıcı, derneğin önümüzdeki, dönem yapacağı çalış- malar hakkında katılımcılara bilgi verdi.