Önce alüminyum girdi yaşantımıza, kısa sürede imal ve kullanım kolaylığı yüzünden her yeri kapladı.
Daha sonraki devrim plastikler oldu. Plastik kap-kacaklar, eşyalar hızla kullandığımız metal, cam ve tahtadan yapılmış eşyaların yerini aldı. Tarımdaki devrim zirai ilaçlar ve suni gübreler oldu. Bunların Kullanımı teşvik edildi, zirai ilaçlar hızla dünyamıza yayıldı. Ülkemizde bu gelişmelerden nasibini aldı. Plastikler şimdi bunama hastalığı olan Alhzeimer neden olduğu söylenen alüminyumu hayatımızdan çıkardı. Plastiklerin ve boyamasında kullanılan boyaların zararlı etkilerinin anla- şılması için 50 yıl geçmesi gerekti. Ölçüsüz ve toprak ölçümü yapılmadan kullanılan suni gübrenin toprağı kanser yaptığı, tarım ilaçlarının aşırı kullanımının ve ilaçlanmış zirai ürün ve meyvenin insana zararı yeni konuşulmaya başlandı. Bu konuların gündeme gelmesinin sebebi insan sağlığına verilen önem değil, ABD ve Avrupa’daki sigorta şirketlerinin yukarıda saydığımız etkenlerin sebep olduğu hastalıkların tedavisi için ödedikleri çok yüksek fatura bedelleriydi. Etçil beslenme ve mera yerine kapalı ortamlarda yetiştirilen sığır etlerinin başlıca neden olduğu kanser ve kalp krizi ölümleri rekor dereceye ulaşmıştı. Araştırmalar plastiklerin, katkılı ve koruyucu kullanılmış gıdaların kanser patlamasının başlıca nedeni olduğunu ortaya koydu. Plastik ve kumaşlarda kullanılan boyaların yanı sıra tarımsal ilaçların da kanser patlamasında etkili olduğu anlaşıldı. Bazı kansorejen madde ve boyalar yasaklansa da bütün bu olumsuzluklara çare olarak “Organik Tarım” öne çıktı. Pamuk ekiminde kullanılan ilaç ve gübrenin toprağı kanser ettiği anlaşılınca dünyanın tanınmış markaları “Organik Pamuk Üretimi” çağrısında bulundular. Hedef üretilen pamuğun yüzde onuydu. Pamuk ekim alanlarının her geçen gün biraz daha arttığını düşündüğümüzde hedefin büyüklüğü daha iyi anlaşılır. Bu hedefe hızla yaklaşılmaktadır. Organik pamuk üretiminde ülkemiz birincilik konusunda Hindistan ile yarışıyor. Organik pamuğa talep her geçen artarak sürüyor. Ülkemizdeki pamuk üreticileri yeterince para kazanamıyorlar. Pamuk ithalatçısıyız. Organik pamuk üreticiye para kazandıracak. Üstelik organik pamuk tekstil sektörünün ihracatını daha da arttıracak. Nasıl sağlıklı gıdaya yani organik gıdaya talep artı- yorsa dünyada sağlıklı giyime talep hızla artıyor. Bunu değerlendirelim. Güneydoğuda gelir düzeyi düşük. Organik pamuk bu çiftçilerin gelirlerini arttırıp topraklarında kalmaya teşvik edecek. Sektör kuruluşları üreticilere teknik destek ve pazarlama imkânı sağlarken, bankalardan da uygun vadeli krediler verilerek organik pamuk üretimi teşvik edilmelidir. Pamuk üretiminde kullanılan ilaç ve gübreler belli bir yıldan sonra toprağı kanser yapıyor. Dünyada kullanılan tarım ilaçlarının neredeyse üçte biri pamuk üretiminde kullanılıyor. Organik pamuk üretimi sadece bu nedenle teşvik edilse yeridir. Yağmur suları ilaç ve kimyasalları derelere, nehirlere, göllere ve yer altı sularına taşıyarak suları kirletiyorlar, bunu unutmamalıyız. Sağlıklı gıda üretimi ABD ve AB’de başlayarak yayıldı ve kısa sürede ülkemizde de başladı. Büyük kentlerde organik ürünlerin satıldığı pazarlar kurulmaya başladı. Dünyada ve ülkemizde organik ürün tüketmek isteyen büyük bir tüketici kitlesi oluştu. Organik tarıma gelirsek; organik tarım suni ilaç ve gübre kullanmadan yapılan bir tarımdır. Belirli kurallar içinde yapı- lıyor, kayıt olmanız gerekiyor. Ekim yapılan araziye komşu olan yerlerde de ilaç kullanılmayacak. Aynı şekilde köylerde doğal ortamlarda yetiştirilecek tavuk, ördek, hindi, kaz ve bunların yumurtaları ayrı bir zenginlik kaynağı. Ormanlık bölgelerde ise doğal olarak yetişen ahlat, güvem, kızılcık meyveleri başta olmak üzere elma, armut, şeftali gibi meyveler yetiştiriliyor. Bu meyveler daha da çeşitlendirilip, çoğaltılabilir. Önemli bir konu bu ürünlerin yurtiçi ve dışında pazarlanmasıdır. Benim pazarlama konusunda iki önerim var. İlki illerde bu ürünleri Türkiye’de pazarlayacak bir şirket kurmak. Bu şirket iyi bir reklam kampanyasıyla tüm ülkeye ve ülke dışına organik ürünleri satabilir. Bu ürünleri depolamak için soğuk hava depoları ve paketleme tesisleri kurulmalı. İnternet üzerinden gelecek siparişlere cevap verecek bir sistem oluşturulmalı. Ülkemiz bu şekilde tarımdan daha fazla para kazanır. Üreticiler zenginleşir, refah seviyesi, kültür düzeyi artar. Tarımsal bölgeler bırakın göç vermeyi, göç eden nüfus geri döner