UCMTF kendi pazarlarında dünya liderleri konumunda olan 30 özellikli tekstil makina üreticisini bir araya getiriyor.
Söz konusu şirketlerin yıllık 1 milyar Euro (1.3 milyar US dolar) cirosu Fransa’yı en iyi altıncı tekstil makinaları ihracatçısı ülke konumuna getirdi. Fransız makina üreticileri özellikle uzun lif eğirme makinası, iplik büküm ve tekstüre makinaları, ısıl fikse, Jakar ve Armürler, boyama, nonwoven ve geri dönüşüm işlemleri konusunda faaliyet gösteriyor. Başkan Bruno AMELINE ve Genel Sekreter Evelyne CHOLET Fransız tekstil makinalarının durumu ve dünya tekstil pazarı hakkında görüş bildirdiler.
Küresel ekonomi büyümeye devam ediyor ancak Avrupa ve özellikle Fransa için durum böyle değil. Fransız tekstil makinaları üreticileri nasıllar?
“2008 -2010 yılları arasında ekonomiye sekte vuran küresel ekonomik krizden önceki iyi seviyelere geri döndük, pek çok şirketimiz satışlarının arttığını kaydetti ve sipariş alımlarını ilan etti. Bu pozitif durumda tek dezavantajlı konu, temin sürelerinin bir yıla ve hatta daha uzun bir süreye yayılıyor olması. Bu da bizim 2013 hatta 2014 yılına kadar önümüzü net bir şekilde görebilmemize olanak sağlıyor. Coğrafi anlamda, krizden önceki durumla karşılaştırıldığında oldukça büyük farklılıklar var. Uzun bir süredir, hazır giyim ve ev tekstili ulusal pazarımız tam anlamıyla bir çöküş içinde. Son zamanlarda, bu durum Avrupa’daki çok sayıdaki pazarımızda da hüküm sürüyor. Bahsi geçen pazarlar Çin, Hindistan ve daha spesifik olarak Türkiye gibi ülkelere kaydı ancak söz konusu pazarlar oldukça hassas ve her an her şey değişebilir. Çin son zamanlarda çok hareketli değildi ancak şimdilerde eski haline geri dönmüşe benziyor. Hindistan, hükümet ve yerel yatırım teşvikleri ile çok aktifti. Lif tüketiminin %40’ını oluşturan teknik tekstiller için, durum çok daha dengeli. Zira bu hızlı büyüyen ürünlerin üretimi Avrupa, Amerika ve Asya kıtalarının üretiminin yaklaşık 1/3’ünü oluşturuyor.”
Böyle uzak pazarlara güvenmenin tehlikeli olduğunu düşünüyor musunuz?
“Hayır. Biz pamuk iplikçiliği gibi kitle üretim alanlarında rekabet etmiyoruz. Şirketlerimiz genelde KOBİ’ler olup, en son inovasyonları sunan özellikli makinaları tasarlıyor, üretiyor ve pazara sunuyor. Bu bizim DNA’mızda var. En çok tanınan tekstil makinaları mucidi Jacquard’ı hatırlayın, o da bir Fransız’dı! Bugün, yeteneklerimiz, uzmanlık ve deneyimimizle, müşterilerimiz için inovatif çözümler geliştiriyoruz. Çok sayıda KOBİ, Fransız makina üreticileri, uzaktaki müşteri lokasyonlarına en iyi hizmeti vermek için çok etkin networkler oluşturuyor. Müşterilerimizi faaliyet gösterdikleri her yerde en azından yerel bir tedarikçinin yapabileceği kadar destekliyoruz. Bunu da oradaki ofislerimiz, depolarımız, ajanslarımız ve dağıtıcılarımız aracılığıyla gerçekleştiriyoruz. Yedek parçalar konusunda, üyelerimiz her geçen gün daha fazla pro-aktif stratejiler oluşturuyor. Son zamanlarda önemli pazarlara temin süresini ortadan kaldıran ve uzun süre bekleten parçaları kısa sürede temin etmeyi mümkün kılan depolar açıyorlar; uygun bir servis hizmeti sunmaya gayret gösteriyorlar. Müşterilerimizle birlikte çalışarak, onların pazara yeni ürünler sunmalarına yardım edecek çözümler buluyoruz, onlara güvenilir ve maliyet etkin üretim işlemleri sunuyoruz. Bu da bize gerçek bir rekabet avantajı sağlıyor. Stratejimizin doğru olduğuna yürekten inandığımız için geleceğimiz konusunda son derece iyimseriz.”
Bir diğer tehlike de imitasyon, bu konu ile nasıl savaşıyorsunuz?
Şimdiye kadar, her şirketin kendi politikası vardı ancak son zamanlarda, birliğimizin içinde, bu stratejik konuda aktif bir çalışma grubu oluşturduk. Entellektüel sermayemizi korumamız gerektiği muhakkak; bu bizim en önemli gücümüz. Kollektif olarak kopyalanmış parça ve makinaların az sayıda belli ülkelerden geldiği sonucuna vardık. Kopyalayanları dava etmeye devam edeceğiz. Patent ve marka gibi güçlü argümanlarımız var. Uzun dönem partnerlerimiz dediğimiz müşterilerimizin büyük bir kısmının uzun dönemde en çok ilgilendikleri konunun bu olduğuna karar verdik. Kopyalanmış parçaların kullanımı konusunda zamanla daha fazla proaktif hale geçiyoruz. Zira kopyalanmış parçaları kullanan makinaların çalışmasını garanti edemiyoruz. Her şirket, ulusal birlikler, Cematex ve makina fuarların bu stratejik hassaslıktaki konuda bir arada çalışmaları gerekiyor. Kopyalama ile savaşta, hükümetimizden, uluslararası gruplardan ve yargı sistemlerinden her geçen gün daha fazla destek alıyoruz.”
UCMTF sürdürülebilir gelişmeyi teşvik etmek konusunda için aktif mi?
“Wikipedia’da, sürdürülebilir gelişme için ilginç bir tanım bulduk: Doğal sistemler ve çevrenin sürdürülebilirliği garantilemede ve kaynak kullanımının insan ihtiyaçlarını karşılamada kullanımında insan geliştirme modu. Böylece, bu ihtiyaçlar sadece şimdide karşılanmakla kalmaz aynı zamanda gelecek jenerasyonlar için de karşılanabilir. Uzun yıllardır endüstri paydaşları ve iyi vatandaşlar olarak bu sorumluluğumuz için çalışıyoruz. Öncelikle, sürdürülebilir gelişme ve şirket amaçlarımız birbirlerine zıtmış gibi görünebilir. Fakat aslında değildir. Herşeyden önce, son kullanıcılar sürdürülebilirlik konusunda sürekli olarak daha fazla talepte bulunuyorlar. Hazır giyim veya ev tekstilleri için, müşterilerin talepleri çok güçlü. Talepler uluslararası markalar ve dağıtıcılardan tekstil değer zinciri aracılığıyla yukarı çıkarak makina üreticilerine doğru geliyor. Teknik tekstiller alanında, kamusal ve özel satın alma politikaları aynı trendleri takip ediyor. Örneğin Fransa’da kamusal satın alma politikaları sürdürülebilirliği de kapsıyor. Diğer bir sebep de, biz enerji, su ve ham madde tasarrufu yapan üretim işlemleri ve makinalar tasarlıyoruz. Ulusal üreticilerimiz bunun için çok sayıda yol buldu: ince ayarlı makinalar, bireysel makinalar için yeni işlemlerin bulunması ve tüm üretim hattının optimizasyonu. Hazır giyim, ev tekstilleri ve teknik tekstiller için tekstil ürecileri enerji, su ve hammadde tasarrufu konusunda çok hassaslar ve ya tırım maliyetleri ve tasarruflarını birlikte değerlendiriyorlar. Sürdürülebilir gelişmenin teşvik edilmesi konusundaki istekler, yatırımlarda elde edilen karlı dönüşlerle destekleniyor. Şirket stratejilerimiz içinde gömülü olacak şekilde çok olumlu yöntemler buluyor ve teknik uzmanlığımıza büyük yatırım yapıyoruz. Şirketlerimize ve küresel camiamıza sürdürülebilir karımızı sunmak için tüm paydaşlarımızla s ürdürülebilir gelişme çerçevesinde hareket etmeye devam etmeliyiz. Makinalarımız çevreye mümkün olan en küçük zararı verecek şekilde üretilmeliler. Eko tasarım üzerine daha fazla vurgu yapmalı ve güncellenmiş projeler önerebilmeli ve kullanılan malzemelerin yaşam devirleri sonunda nasıl geri dönüştürülebileceğini planlamalıyız. UCMTF bu politikayı teşvik edebilir.”
Sattığınız makinaların işgücü için güvenilir olup olmadığını kontrol ediyor musunuz?
“Bangladeş’teki hazır giyim fabrikasının çöküşü ve 1000 üzerinde kişinin ölümüne yol açmasını ve buna benzer dramatik olayları muhakkak biliyorsunuzdur. Bizim makinalarımız sadece hazır giyim değil aynı zamanda tekstil endüstrisinde de kullanılıyor. İki sektör, temel olarak birbirinden farklı. Örneğin, T-shirt üreticilerinin işi oldukça emek yoğun. Diğer taraftan, tekstil üretimi için çok yüksek sermaye yatırımı gerekli. Tekstil endüstrisindeki işgücü çok sayıda mühendise ve kalifiye işgücüne ihtiyaç duyar. Eğirme, iplik işleme, örme ve dokuma a lanında etkin olmak için, tesisin kendisi, hava kondisyonu gibi ekipmanlar bile modern olmalı. Daha sonra, müşterilerimiz bazı hazır giyim üreticileri gibi risklerle karşı karşıya kalabilir. Ancak müşterilerimiz için her gün daha fazla ürünü ekolojik konulara duyarlı ve kullanımı kolay hale getiriyoruz. Hazır giyimdeki tedarik zinciri karmaşık olmasına rağmen, bazı müşterilerimiz için daha kısadır. Son gelişmeler hazır giyim tedarik zincirini değiştirerek, güvenilirlik konusunda daha uyanık olmayı zorunlu hale getirdi. Haberlerde, küresel denetim ve sertifikasyon kuruluşu Bureau Veritas’ın Bangladeş’te güvenilirlik konusunu kontrol etmek için büyük anlaşmalar yaptığını okudum.”