TOBB öncülüğünde, TEPAV ve AllWorld Network işbirliğinde yapılan Türkiye’nin en hızlı büyüyen şirketleri yarışması “Türkiye 100” sonuçlandı. Türkiye’nin en hızlı büyüyen şirketleri yarışmasında dereceye giren firmalara ödülleri İstanbul Çırağan Sarayı’ndaki törenle verildi. Çok sayıda işadamının katıldığı gece renkli görüntülere sahne oldu. Yarışmada HAS GROUP satış gelirlerini yüzde 250 oranında artırarak ilk 100 içerisinde 28.sıraya yerleşen şirket oldu. Törende plaketi HAS GROUP Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Hasbay aldı. Türkiye 100 Yarışması’yla hızlı büyüyen şirketlerin yarıya yakını İstanbul’dan çıktı. HASGROUP da bu liste içinde “Başka yerde sınıflandırılmamış makine ve imalatı”nı yapan kategori içerisinde toplam 6 şirket içinden tekstil makine üretiminde ilk sırada bulunuyor. TOBB Başkanı M. Rıfat Hisarcıklıoğlu, bu çalışmaya büyük önem verdiklerini ve geleneksel hale getireceklerini belirtti, “Çünkü büyüyen her şirket Türkiye’nin geleceğine yatırımdır” dedi.
TOBB Başkanı M. Rıfat Hisarcıklıoğlu ödül töreninde yaptığı konuşmada, “Teröre karşı verilecek mücadelenin bir parçasını da ekonomi oluşturur. Huzur olmadan ticaret, ticaret olmadan da zenginlik olmaz. Huzur-ticaret zenginlik ancak bir arada olduğunda mümkündür” dedi. Girişimciliğin Türkiye’de daha çok desteklenmesi ve takdir edilmesi gerektiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, herkesin garanti işe baktığını, kimsenin risk almak istemediğini, bu algının değiştirilmesinin zorunlu olduğunu söyledi. M. Rıfat Hisarcıklıoğlu, 100 şirketinin rakamsal görünümü hakkında da bilgi verdi. Söz konusu 100 şirketin toplam cirosunun 2,7 milyar dolar, ortalama şirket cirosunun 25 milyon dolar, şirketlerin, 2011-2013 döneminde ortalama büyüme oranının yüzde 358 olduğunu belirterek, şirketlerin büyüme hızının Türkiye ekonomisi milli gelir artış hızından 15 kat daha yüksek olduğunu vurguladı. Bu şirketlerde toplam çalışan sayısının yaklaşık 18 bin, şirket başına ortalama çalışan sayısının 165 olduğuna, toplam çalışan sayısının 2011-2013 döneminde ise yüzde 88 arttığına işaret eden Hisarcıklıoğlu şunları kaydetti: “Şirketler bu dönemde 8 binden fazla kişiye yeni iş sağladılar. “Türkiye 100” şirketlerini kuran girişimcilerin, şirketlerini kurduklarındaki ortalama yaşları 32’ydi. Girişimcilerin şu anki yaş ortalaması ise 43. 8 şirket de kadın girişimciler tarafından kurulmuş ama kadınlar için bu sayı yeterli değil, bunu artırmamız lazım. Türkiye 100 şirketlerinin kurucularının bir özelliği de seri girişimci olmaları. Mevcut şirketleriyle yetinmeyip yeni şirketler kuruyorlar. Zaten girişimcilik böyle bir şey değil mi? Şirket sahiplerinin yüzde 85’i en az bir yeni şirket kurmuş. Türkiye 100 şirketlerinin CEO’larının kurduğu toplam şirket ayısı da 600.” Girişimcilerin Türkiye’nin rekabet gücünü de temsil ettiğini, bu yüzden onların gelişip büyütecekleri bir iş ve yatırım ortamını kurmanın, Türkiye’nin en öncelikli meselesi olarak ele alınması gerektiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, bu konunun sadece iktisadi değil aynı zamanda sosyal bir konu olduğunu söyledi. “Türkiye 100 Yarışması”nda şirket sayısı sıralamasında ilk sırayı 45 şirket ile İstanbul aldı. HAS GROUP da bu sıralama içinde yer alıyor. İstanbul’u 12 şirket ile Ankara, 7’şer şirket ile Kocaeli ve İzmir, 5 şirket ile Kahramanmaraş, 3’er şirket ile de Gaziantep, Konya ve Antalya takip etti. Yarışmayı kazanan şirketlerin sektörel dağılımını bakıldığında “Bilgi hizmet faaliyetleri” 15 şirket ile ilk sırayı aldı. “Gıda ürünlerinin imalatı” 8 şirket ile, “Bilgisayar programlama, danışmanlık ve ilgili faaliyetler” 7 şirket ile, “Diğer imalatlar” 7 şirket ile, “Tekstil ürünlerinin imalatı” 6 şirket ile, yine HAS GROUP’un kategorize edildiği “Başka yerde sınıflandırılmamış makine ve ekipman imalatı” 6 şirket ile, “İnsan sağlığı hizmetleri” 4 şirket ile sıralamaya girdiler. Ödül töreninin bir diğer konuşmasını Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Talat Ulussever yaptı. Ulussever de konuşmasında küresel düzeyde ekonomik fay hatlarının faaliyette olduğu, küresel güç merkezlerinin yer değiştirdiği bir dönemden geçildiğine işaret ederek, “Hiç kuşkusuz bu değişim, şirketlerimizden teknolojik gelişimimize, siyaset politikalarımızdan sosyal hayatımıza kadar birçok alanda önemli etkiye sahiptir” dedi. Ulussever, 2025 yılında yıllık toplam geliri 1 milyar doları geçecek 15 bin global şirketten yüzde 50’ye yakınının gelişmekte olan ülkelerde yer alacağına işaret ederek, şunları anlattı: “Güncel durum göz önünde bulundurulduğunda 2025 yılına kadar ortaya çıkacak her 10 global şirketten 7’sinin gelişmekte olan ülke menşeli olacağı gerçeği karşımıza çıkmakta. Önümüzdeki dönemde finansal piyasalarımızı etkileyecek önemli değişimlerin de bizi beklediği aşikâr. 2010 yılında 185 trilyon dolar değerindeki toplam küresel finansal varlıkların yüzde 21’i gelişmekte olan ülkelerde iken, 2020 yılında bu varlıkların 371 trilyon dolara çıkması ve gelişmekte olan ülkelerin payının ise yüzde 30’a yükselmesi beklenmektedir.” Satış gelirlerindeki artış hızına göre belirlenen Türkiye’nin en hızlı büyüyen 100 şirketi, etkinlik kapsamında küresel piyasada görünürlüklerini artırma ve uluslararası bağlantılarını kuvvetlendirme, ABD’ye düzenlenecek iş seyahati ile ABD pazarını yakından tanıma fırsatı bulacaklar.