1984 yılında Osman Aydınlı tarafından kurularak dokuma ve konfeksiyon üretimi ile faaliyetlerine başlayan Gamateks, bugün toplamda 30.000 metrekare kapalı alanda faaliyet gösteriyor.
Denizli Organize Sanayi Bölgesi’ndeki işletmesinde örme, dokuma, boya, baskı ve terbiye üniteleri, Denizli merkez ve Afyon Dazkırı’daki iki ayrı konfeksiyon işletmesi ve bunların yanında Mısır İskenderiye’de bir adet konfeksiyon işletmesine sahip olan firma, toplamda 2000 adet çalışanı ile birçok Avrupa ülkesine konfeksiyon mamul ve kumaş ihracatı yapıyor. Gamateks Fabrika Müdürü Kamer Diribaş, çalışmalarıyla ilgili sorularımız cevaplandırdı.
Üretim portföyünüzde bulunan ürünler ve kullanım alanları nelerdir?
“Örme ve dokuma kumaşta çok geniş bir yelpazede üretim yapmaktayız. Geniş üretim yelpazemiz ve Ar-Ge çalışmalarımız sayesinde moda için yeni kumaş kaliteleri ve yeni koleksiyonlar geliştiriyoruz. Bunun yanında performans kumaşları üretim ve geliştirme çalışmaları yapmaktayız. Kendi konfeksiyon fabrikamızda kesim, parça baskı, nakış ve dikim bantları ile aylık 2 milyon adet dış giyim, pijama, spor giyim ve çocuk giyim olarak hazır ürün kapasitemiz mevcuttur. Müşterilerimiz için kumaş geliştirme yanında bu güncel kumaş ve aksesuarlarının değişik baskı ve nakış tekniklerinin geliştirilmesi ile ürün geliştirme ve satış desteği sunmaktayız. Özellikle M&S, Tesco, Benetton, Next gibi müşterilerimiz için tasarım ve ürün geliştirme sürecini üstlenmekteyiz. Bu konuda Denizli Ar-Ge ofisimiz ile İstanbul ve İngiltere tasarım ofislerimiz tasarım desteği sunmaktadır.”
İşletmenizde bulunan makine parkuru, makine tercihlerine etki eden faktörler (yerli & yabancı) hakkında bilgi alabilir miyiz?
“Makine tercihlerine etki eden parametreler tamamen yüksek kalite ve yüksek verimliliktir. En son teknolojik yenilikleri takip ederek yatırım yapmaktayız. Bunun yanında müşteri beklentilerine uygun kumaş kalitelerini boya-baskı ve terbiyelerini göz önünde bulundurarak yatırım yapmaktayız. Makine parkurumuzda Yabancı olarak, Küsters, Benninger, Golle, Zimmer, Reggiani, Brueckner ve Monforts. Yerli olarak ise Dilmenler, TTM ve Canlar gibi firmaların makinelerini kullanmaktayız.
Bu doğrultuda makine parkurumuz şu şekilde açıklanabilir: 70 adet örme makinesi ile standart ve fantezi kumaş üretimi
yapmaktayız. 25’ten 1500 kg’a kadar HT jet boyama makineleri ile pamuk, modal, viskon, poliester, akrilik, poliamid, tencel, yün, angora en yüksek kalite ve standartlarda boyanabilmektedir. Örme kumaş pad-batch boyama sistemi ile özellikle viskon, punto di roma, modal kumaşlar yüksek kalitede boyanabilmekte, ayrıca viskon kumaşlara merserize yapılarak dökümlülük ve parlaklık kazandırılabilmektedir. Bunun yanında her türlü dokuma kumaş tipinin boya- baskı ve bitim işlemlerinin yapıldığı kontinü açık en hattımız mevcuttur. Baskı bölümünde 3 adet rotasyon baskı makinesi ile reaktif, pigment, aşındırma, devore ve asit baskı tekniği ile her türlü örme ve dokuma kumaşlara baskı yapılabilmektedir. Numune ve üretim geçiş aşamaları tamamen kendi bünyemizdeki tasarım ekibi ile yapılmakta, 4 adet CAD-CAM sistemi ile donatılmış desen dairesi her türlü desen ve tasarım işlemlerini hızlı bir şekilde yerine getirebilmektedir. Bunun yanında apre dairesinde ileri teknoloji ile donatılmış her türlü fiziksel ve kimyasal bitim işlemlerinin yapıldığı apre makinelerimiz mevcuttur. Uluslar arası kuruluşlar tarafından akredite edilmiş fiziksel ve kimyasal test laboratuarımız ile müşteri standartlarına uygun olarak sevkiyat yapabilmekteyiz.”
Aynı işi yapan firmalardan sizi farklı kılan nedir?
Gamateks ; gelişen ve değişen piyasa şartlarında, müşteri portföyüne uygun olarak esneklik, hızlı servis ve kaliteli üretim yapmanın yanında çevreye duyarlı şekilde üretim yapmayı ilke edinmiştir. Üretim çeşitliliğimiz farklılıklarımızdan birisidir.
Bildiğimiz kadarıyla eco-dyehouse award belgesi almışsınız. Belgenin avantajları nelerdir? Ne tür bir süreçten geçtiniz?
“Gerçekleştirdiğimiz “Plan A” projesi ile dünya markası Marks & Spencer’dan Çevreci Boyahane Ödülü’nü (Eco-Dyehouse Award) kazandık. Bu ödül, proje kapsamında entegre tesisimizin boyahanesinde gerçekleştirilen birçok alt proje ve çalışmalar ile kaynak ve enerji tasarrufu, kimyasal madde kullanımında, çöp ve zararlı madde salımlarında azalmalar, geri dönüşüme katkıda artışlar gibi faydalar sağlanması, kısaca “yeşil üretim” anlayışının benimsenmesi ve uygulanması sonucu verilmiştir. Projenin adı buradan geliyor; Plan A, çünkü saydığım başlıklar, bir B planına yer verilemeyecek kadar düşük toleranslı, çok önemli konular. Yeşil üretimin Türkiye’de ve tekstil sektöründe örneklerinin olduğunu biliyoruz, ancak bizim bu proje ile elde ettiğimiz kazanımlar oldukça önemli. Boyahanemizin elektrik, buhar, su, kimyasal madde, boyar madde tüketimlerinde ciddi düşüşler yaşandı ve günlük üretim miktarı ciddi artış gösterdi. Karbondioksit salımı, doğaya çöp ve atık bırakma oranı azaldı ve kontrol altına alındı Yani toplamda ciddi bir sonuç elde ettik. Bu ciddi rakamların sonucu olarak da bu ödül Türkiye’de, hatta dünyada bir ilk, belge ise ne kadar yeşil olduğumuzun resmidir. Proje kapsamında kapasite kullanımının en üst seviyeye çıkarılması, yeniden üretebilirlik-zamanında sipariş teslimi yetilerinin kazanılması, toplam ticari performansta daha iyi sonuç elde edilmesini sağlayan maliyet yapı verimliliği ve sağlık ve güvenlik yönetiminin oluşturulması da gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Plan A projesi ile yetinmemekteyiz; firmamızın Pamukkale Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi PAÜ Teknokent’te bir Ar-Ge ofisi bulunmaktadır ve Ar-Ge personelimiz “Tekstil Boyahanelerinde Enerji Verimliliğinin Geliştirilmesi Üzerine Bir Araştırma” başlıklı devam niteliğindeki projeyi yürütmektedir.”
Sektörde başarılı olmanın püf noktaları nelerdir?
“Sektörde başarılı olmanın püf noktası her şeyden önce niteliksel olarak gelişimdir. Bu gelişimde, belirlediğiniz hedefleri doğru tanımlamak ve stratejiler uygulamaktan geçiyor. Üretimde çeşitliliği yakalayabilmek, doğru kalite ile üretim yapabilmek, müşteri odaklı çalışmak ve güçlü, içi dolu bir Ar-Ge ve tasarım çalışmalarına yer vermek büyük önem taşımaktadır. Bunun yanında, teknolojiyi iyi kullanarak verimliliği kontrol ederek bu veriler üzerinden süreç iyileştirmelerimizi kesintisiz yapmak ve buna bağlı olarak kalite ve verimliliğin yükseltilmesi için insana yatırım yapmak gerekiyor.”
Ülkemizde tekstil sanayinin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
“Tekstil ve konfeksiyon sanayi ülkemizin ekonomik kalkınma sürecinde önemli rol oynamaktadır. Bu sektörde, güçlü olduğumuz yanlarımız olduğu gibi zayıf olduğumuz yanlarımız da var. Avantajlı yanlarımız; Avrupa pazarına yakın olmamız, teknolojik olarak birçok ülkeden daha ileride olmamız ve teknolojiyi iyi kullanmamız, genç ve dinamik bir nüfusa sahip olmamızdır. Zayıf yanlarımız olan, enerji ve işçilik maliyetlerinin rakiplerimize göre yüksek olması ve döviz kurundaki dalgalanmalar, sektörü olumsuz olarak etkilemektedir. Gelecekte Ar-Ge ve markalaşma yönünde ciddi adımlar atılması gerekiyor. Üretim verimlilik ve etkinlik gibi konularda doğru strateji ve hedefler belirlenir ayrıca bu stratejilerin doğru temelde uygulanırsa sektörün geleceği çok daha parlak görünüyor.” İlave etmek istediğiniz başka konular varsa ekleyiniz. “Bize derginizde yer verdiğiniz için teşekkür eder, yayım hayatınızda başarılar dileriz…