Daha fazla gecikme olmadan daha fazla sert ve isabetli önlemler alınması gerekiyor
Geçen ay, toptan gaz fiyatları 340 Euro /MWh[1] ile rekor seviyeye ulaştığında ve aynı zamanda çok yüksek elektrik fiyatlarını da tetiklediğinde, Avrupa tekstil endüstrisi, Avrupa Birliği’ni gaz için bir toptan satış fiyatı tavanı belirlemeye, elektrik piyasasında liyakat ilkesinin gözden geçirmeye, KOBİ’lere destek verilmesine ve tek bir Avrupa stratejisi benimsemeye çağırdı. 14 Eylül 2022 tarihinde, Başkan Von der Leyen’in yıllık Ulusa Sesleniş konuşması vesilesiyle, Komisyon, Avrupa’nın karşı karşıya olduğu dramatik enerji kriziyle mücadeleye yönelik girişimleri duyurdu. Biz, tüm tekstil ekosistemini temsil eden Avrupa birlikleri olarak, Komisyonun TTF (Hollanda merkezli sanal doğal gaz ticaret noktası) kriter parametrelerini değiştirmeye yönelik bu tekliflerini ve TTF’nin elektrik piyasasından ayrıştırılması ve artık tasarlandığı amaca hizmet etmeyen elektrik piyasası için liyakat düzeni ilkesinin revize edilmesini memnuniyetle karşılıyoruz.
Ayrıca, bizim görüşümüze göre tekstil terbiye, tekstil hizmetleri ve dokunmamış sektörleri içermesi gereken devlet yardımı çerçevesini değiştirme teklifini ve ayrıca uygulama gereksinimlerinin basitleştirilmesini memnuniyetle karşılıyoruz. Ayrıca, AB genelinde tek tip bir uygulama çağrısında bulunuyoruz. Ancak, Komisyon önerisinin azim ve tutku yönünden eksik olduğuna dikkat çekiyor ve – eğer öneri onaylanırsa – Avrupa’nın endüstriyel kapasitesini ve Avrupa’daki işlerin kaybedilmesine yol açacağından endişe ediyoruz. Sonuç olarak, Avrupa bugün bildiğimiz gibi entegre tekstil ekosistemi olmadan kalacaktır ve daha sürdürülebilir ve dairesel tekstil ürünleri için AB tekstil stratejisini gerçeğe dönüştürmek hiçbir anlam ifade etmeyecektir.
Doğal gazın toptan satış fiyatına ilişkin iddialı ve anlamlı bir Avrupa tavan fiyatı kesinlikle gereklidir. Avrupa’nın kendi endüstrisini kurtarmak için zamanı tükeniyor. Artık Avrupa düzeyinde birlik ve beraberlik içinde hızlı ve kararlı hareket etme zamanıdır. Şimdiye kadar Bakanlıklar arasında çok yüksek bir fiyat üst sınırının tartışıldığını ve bunun Avrupa’daki şirketler için güven verici olmadığını anlıyoruz: herhangi bir üst sınır beklendiği gibi 100/MWh’nin üzerindeyse, bu işletmelerin çöküşüyle sonuçlanacaktır.
AB tekstil endüstrisinde faaliyet gösteren firmaların yaşadığı şiddetli uluslararası rekabet göz önüne alındığında, artan maliyetleri sadece tüketicilere yansıtmak mümkün değildir. Bununla birlikte, bu çok yüksek fiyatlar ile şirketlerimiz bu maliyetleri karşılamayı göze alamaz. AB tekstil şirketleri ağırlıklı olarak böyle bir şoku kaldıracak mali yapıya sahip olmayan KOBİ’lerdir. Avrupa’daki bu gerçekliğin aksine, ABD ve Çin’de gazın toptan satış fiyatı 10 Euro / MWh iken, Türkiye’de fiyat 25 Euro /MWh’dir. AB harekete geçmezse, uluslararası rakiplerimiz piyasada kolayca yerimizi alacak ve bu da Avrupa’nın sanayisizleşmesi ve temel ürünlerde daha derin bir bağımlılığı ile sonuçlanacaktır.
Tekstil endüstrisinin belirli bölümleri özellikle savunmasızdır: Örneğin, suni ve sentetik elyaf (MMF) endüstrisi, enerji yoğun bir sektördür ve elyaf üretiminde önemli bir doğal gaz ve elektrik tüketicisidir. Bu segment sadece daha yüksek enerji sürecinden etkilenmekle kalmıyor, aynı zamanda hammaddelerinde kıtlıklar ve keskin bir şekilde artan maliyetler yaşıyor. Dokunmamış kumaşlar segmenti için hem elyafları hem de işlem sırasında ekstrüde edilmiş filamentleri kullanan üretim süreçleri de gaz ve elektriğe oldukça bağımlıdır. Polimerlerin eritilmesi ve ekstrüzyonu, elyaf tarama, ağ oluşturma, ağ bağlama ve kurutma enerji yoğun tekniklerdir. Dokunmamış malzemeler, sağlık hizmetleri (yüz maskeleri) veya otomotiv (piller) gibi vatandaşlar için hayati önem taşıyan birçok uygulamada bulunabilir.
Ayrıca, bazı segmentler için gaz kullanımının teknolojik bir alternatifi olmadığı da belirtilmelidir: örneğin, boyama ve apre üretim birimleri çok yoğun gaz kullanmaktadır. Bu üretim birimleri ağırlıklı olarak sadece gazla çalışan ve alternatif bir teknoloji bulunmayan kazan ve kurutuculardan oluşmaktadır. Tekstil hizmetleri sektörü de mücadele ediyor: Sağladıkları hizmetin kritik doğasından ötürü, özellikle, hastaların kendileri için hayat kurtarıcı malzemeler, giysi ve yatak çarşaflarının sürekli olarak gerektiği, hastaneler ve bakımevleri, hizmetlerini sürdürmek için önemli miktarda enerjiye ihtiyaç duyarlar. Bu işyerlerini kaybetmek sağlık çalışanları için kıyafet sıkıntısına neden olacaktır ki bunlara cerrahlar, hemşireler ve doktorlar için koruyucu sıhhi önlükler ve tüm diğer kişisel koruyucu ekipman şeklinde üniformalarda dahildir.