2023 yılının ikinci çeyreğiyle birlikte yatırımlarda yeniden canlanma beklediklerini dile getiren Asteks Pazarlama ve Satış Müdürü Sabri İlknur, Asteks olarak zengin ürün portföyü ve uçtan uca rektefiye çözümleriyle yeni yatırım dönemlerinde tekstilcileri desteklemeye devam edeceklerini söyledi.
Asteks 50 yılı aşkın süredir hem Türk tekstil endüstrisine, hem de küresel pazara apron ve manşon başta olmak üzere rektifiye makine çözümleri sunuyor. Yer aldığı pazarlarla kurmuş olduğu güçlü bağlar ve müşterilerine sağladığı güven sayesinde hem rakiplerinden farklılaşıyor, hem de daha fazla değer kazanıyor. Bu bağlamda Asteks %100 yerli ve milli bir şirket olmakla birlikte, küresel pazara ulaşan rekabetçi bir işletmedir. “İplik endüstrisinin güven duyduğu köklü bir partner olarak müşterilerimize en iyi çözümleri en iyi zamanlama ile sunmaya çalışıyoruz” diyen Asteks Pazarlama ve Satış Müdürü Sabri İlknur, çalışmaları hakkında sorularımızı cevaplandırdı.
Yerli bir üretici olarak, kısa, orta ve uzun vadede hedefleriniz nelerdir?
“Son yıllarda bölgemizde yaşanan ekonomik, siyasal ve sosyal sorunlar nedeniyle birçok pazarda daralma veya durağanlık gerçekleşti. Buna karşın hem ürün çeşitliliğimiz hem de farklı pazarlara ulaşabilme gücümüzle bu sorunlardan birçok üreticiye kıyasla en az düzeyde etkileniyoruz. Yıllık olarak üretim kapasitemiz, sipariş ve satışlarımız sürekli artış kaydediyor. Bu başarılı süreci kısa, orta ve uzun vadede de sürdürmek için planlamalarımızı önceden hazırlamış bulunuyoruz. Önümüzdeki dönemde bölgemizde istikrarlı bir yapının oluşmasını takiben tekstil endüstrisinde çok hızlı bir gelişme beklemek hiç sürpriz olmayacaktır. Apron ve manşon gruplarında ülkemizin tek üreticisi olmamızın yanı sıra, gelişmiş rektefiye makinesi çözümleri sunmak yeni pazar koşullarında bize daha fazla fırsat sağlayacaktır. Bu beklentiler çerçevesinde, kapasitemizi artırmaya dönük yatırımlarımız ve çalışmalarımız ile teknik ürünlere yönelik Ar-Ge süreçlerimiz devam etmektedir. Orta ve uzun vadede Türk tekstil endüstrisindeki lider rektefiye çözümleri tedarikçisi konumumuzu pekiştirmeyi, toplam ciromuzda da ihracatın payını daha da artırmayı hedefliyoruz.”
Sizi sektörde farklı kılan özellikleriniz nelerdir? Hangi ürünlerinizle ön plana çıkıyorsunuz?
“Asteks kaliteli ham madde ve gelişmiş üretim süreçleri ile imal ettiği uzun ömürlü ve dayanıklı ürünlerini hızlı ve güvenli bir şekilde tedarik ederek tekstil endüstrisinde vazgeçilmez bir partnere dönüşmüştür. Bizler için üretim sabit bir döngü olmanın ötesinde sürekli yeniliğe, geliştirmeye açık bir süreçtir, bu nedenle her geçen yıl hem ürünlerimizi hem de üretim süreçlerimizi daha da iyileştiriyoruz. Tekstil endüstrisinde farklı elyaf türleri ile değişik niteliklerde iplikler üretildiği için ürün portföyümüzü sürekli genişletiyoruz ve kapsamlı çözümler sunuyoruz. Tekstil üreticilerinin fiyat konusunda daha hassas hale geldiği bir dönemde onlara kaliteli ürünleri en rekabetçi fiyatlarla sunmak uzun vadede pazarın da büyümesine katkı sağlamaktadır. Asteks’in köklü geçmişinden ve küresel vizyonundan ilham alan AR-GE departmanımız son yıllarda önemli başarılara imza attı. Uzman mühendislerimizin görev aldığı AR-GE departmanımızda ‘disiplinlerarası bir çalışma’ yürütülüyor. Sadece yeni apron ve manşon çeşitleri değil, aynı zamanda manşon taşlama makineleri, otomatik yönlendirmeli yük taşıma aracımız ile otomasyona, akıllı çözümlere ve Endüstri 4.0’a uzanan geliştirmeler pazarla buluştu. NT86/S ve CTA Karbon takviyeli apron, TE-650 kompakt manşon ve OPS-GESA çok delikli kompakt apron gibi yenilikçi ürünlerimiz sağladıkları faydalar ve üstün dayanımlarıyla sadece Türkiye’de değil, ihracat pazarlarında da yoğun ilgi görüyor. Tekstil endüstrisi ile sıkı bağlarımız sayesinde bugünün değil yarının sorunlarına, zorluklarına odaklanarak yenilikler üzerine çalışıyoruz ve pazara sunduğumuz her bir ürünün bir talebi ve ihtiyacı karşıladığını görmek başarılı olduğumuzu teyit ediyor.
Asteks yaptığı yatırımlar ve Ar-Ge çalışmalarıyla bir teknoloji üreticisi konumuna yükselmiştir. Rektefiye (manşon taşlama) makinelerimiz gelişmiş otomasyon özellikleriyle hem işlemi kolaylaştırıyor hem de kalite standartlarına katkı sağlıyor. Sentetik ve doğal elyafla çalışan bütün iplikçilerin proseslerini geliştiren bu çözümlerimiz her yıl daha fazla talep görüyor. 401-SF&M Rektefiye makinemiz hem teknik özellikleri hem de pazarda gördüğü taleple amiral gemimiz olarak tanımlanabilir.”
Sürdürülebilirlik, çevre ve geri dönüşüm sizin için ne ifade ediyor?
“Dünyayı en fazla kirleten sektörlerin başında tekstilin geldiği uzun zamandır tartışılıyor ve bu alanda son 20 yıldır önemli gelişmeler elde edildi. İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik bağlamında; doğal kaynakların korunmasından ham madde kullanımına, enerji tasarrufundan geri dönüşüm süreçlerinin etkinleştirilmesine kadar birçok noktada temel kriterler ve yasal zorunluluklar getirildi. Tüketicilerin bu konuda artan bilinci ve farkındalığı üreticileri de daha fazla sürdürülebilir olmaya zorluyor. Karbon ayak izini en aza indirerek tekstil üretiminin gerçekleştirilmesine dönük talep, markaların değerini artıran bir unsura dönüştü, bu nedenle ‘yeşil’ markalar hızla gelişti. Asteks, sunduğu çözümlerle tekstil endüstrisinin daha ‘yeşil’ olmasına katkı sunarken kendisini de sürdürülebilir bir firmaya dönüştürmeyi başardı. Çevre ve geri dönüşüm çerçevesinde gerçekleştirilen sürdürülebilir çalışmalarımızdan bazıları şöyle sıralanabilir:
• Asteks, ÇED İl Uygunluk ve Sıfır Atık Belgesi’ne sahiptir. İşletmemizde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı onaylı çevre izin ve faaliyet izni belgeleri çerçevesinde çalışmalar yürütülmektedir.
• Yeni teknolojilere ve üretim süreçlerine yatırım yapan Asteks, ihtiyaç duyduğu enerji miktarını azaltmak için önemli adımlar atmıştır. Ayrıca çalışanlar, çevre ve enerji politikaları konusunda bilgilendirilmekte ve sürecin bir parçası haline getirilmektedir. * İşletmede tehlikeli/tehlikesiz atıklar geçici depolanarak, takibinde lisanslı geri dönüşüm firmalarına gönderilmektedir.
• Asteks bütün üretimlerinde geri dönüşüme uygun sertifikalı kauçuk ham madde ve kimyasallar kullanmaktadır.
• Üretim aşamasında oluşan kauçuk, fire ve atık tozlar farklı sektörlerde geri dönüşümdedolgu malzemesi olarak kullanılmaktadır. Asteks sürdürülebilir atık yönetimi sayesinde çevresel ayak izi büyük ölçüde azalmaktadır.
Asteks optimize edilmiş prosesleri ile çevresel ve ekolojik açıdan sürdürülebilir bir iş akışı yürütmekte olup, dayanıklı, uzun ömürlü ürünleriyle de tekstil endüstrisinin bu dönüşümüne katkı sağlamaktadır.”
2022 yılını firmanız ve sektör açısından değerlendirebilir misiniz?
“Pandemi döneminde birçok pazarda ve endüstride üretim ciddi oranda düşüş veya duraklama yaşarken tekstil endüstrisi bu yeni duruma çabuk uyum sağladı ve başarılı sonuçlar aldı. 2021 yılında hızlı bir sıçrama yapan Türk tekstil sektörü, 2022 yılının ilk yarısında da bu trendini sürdürdü. Bununla birlikte, yılın ikinci yarısında artan bölgesel istikrarsızlık ve yüksek enflasyonist etkiler nedeniyle yatırımlarda bir durma hissedilmeye başlandı. Bu durağan tablonun ihracat rakamlarına da yansıdığını net olarak görebiliyoruz. Asteks olarak 2021 ve 2022 yıllarında satışlarımızı artırmaya devam ettik. Hem yerel hem de küresel pazarlara yaptığımız satışlar sayesinde belirli bölgelerdeki dalgalanmalardan etkilenmemeyi başardık. 2022 sonunda netleşecek olan mali sonuçlarımızın geçen yılın ilerisinde olacağını şimdiden öngörüyor, bu yıl da büyümeyi teyit ediyoruz.”
2023 yılı hedefleriniz ve beklentileriniz nelerdir?
“Türk tekstil sektörü ihracat odaklı bir yapıya sahip, dolayısıyla bu yurt dışı pazarlardaki gelişmeler direkt olarak cirolara yansıyor. Sektörümüz son yıllarda modernizasyon ve kapasite artışı için ciddi yatırımlar gerçekleştirdi. İplik endüstrisi başta olmak üzere tekstil alanında belli bir doygunluğa gelindiğini söyleyebilirim. 2 yıl içerisinde Türk tekstil endüstrisine 1 milyonu aşkın iğ kapasitesi eklendi. 2022’nin ikinci yarısında yaşanan durgunlukta bu gelişmenin de ciddi bir payı oldu. Bununla birlikte, 2023 yılının ikinci çeyreğiyle birlikte ertelenen yatırımlar bağlamında yeniden bir canlanma bekliyoruz. Asteks olarak zengin ürün portföyümüz ve uçtan uca rektefiye çözümlerimizle yeni yatırım dönemlerinde tekstilcileri desteklemeye devam edeceğiz.”
Dünyadaki siyasi, ekonomik ve enerji piyasasındaki gelişmeleri dikkate alarak değerlendirecek olursanız, sektör ve ülke açısından önümüzdeki süreç hakkında neler söylemek istersiniz?
“Covid-19 pandemisi 2020 yılının ilk çeyreğinde ülkemizi etkilemeye başladı ve aşılanmanın başladığı döneme kadar sosyal ve ekonomik yaşamda ciddi kısıtlamaları beraberinde getirdi. Birçok ekonomik faaliyet durma noktasına geldi. Ancak her krizin beraberinde de fırsatları getirdiğini hatırlamak lazım. Teknik tekstiller, koruyucu maskeler gibi ürünler konusunda başarılı sonuçlar alındı ve bu ürünlerin ihracatında büyük bir sıçrama yaşandı. Aşılanmayla birlikte yeni bir ‘normal’ dönemine geçildi ve kısıtlamalar hissedilmeyecek kadar azaldı. Ancak teknik özelliklere sahip tekstil ürünlerinin ne kadar önemli olduğunu gördük. Tüketici alışkanlıkları da bu yönde ciddi bir dönüşüm geçirdi. Geçmişte tekstilde ülkemizin marka oluşturması konuşulurken şimdi teknik yöne sahip ürünler geliştirmek ön plana çıktı. Katma değeri yüksek bu ürünler sayesinde miktar bazlı satış süreçlerini geride bırakabileceğiz. Bölgesel sorunların endüstrimizi olumsuz etkilememesi için ham madde tedarik zincirimizi ve satış ağlarımızı çeşitlendirmemiz gerektiğini de bu süreçte gördük. Dolayısıyla yeni ‘normal’ dönemde fırsatlar için eskinin alışkanlıklarıyla ilerlemek yerine, Ar-Ge destekli teknik ürünlerle devam etmemiz gerekiyor. Asteks olarak biz de tam olarak bunu yapıyoruz.”