Mehmet Akgün / Kimya Mühendisi
Günümüzde çokça tartışılan uzayda bizden başka yaşayan düşünen canlılar var mı sorusu sıkça karşılaştığımız çoğumuzu zaman zaman düşündüren bir sorudur.
Böyle canlıların olup olmadığı sorgulana dursun doğanın dengesini bozmadaki hırsımız gittikçe ivme kazanmaktadır. Çoğu insanın günü kurtarmak veya güçlü olmak için daha fazla para kazanmaya duyduğu hırs bu konunun pekte umursanmamasına yol açmaktadır. Böyle giderse gelişmiş ülkeler uzayın çeşitli bölgelerinde insanların yaşamlarını sürdürecekleri koloniler kurmaya başlayacaklardır. Dünyada kalan geri toplumlarda kaderlerine razı, çaresiz bir hayat sürdürmek durumunda kalacaklardır. İşte tam bu noktada uzayda yaşayan canlı kolonileri dünyadaki insanlar tarafından kurulacak, dünyada yaşamak zorunda kalan insanlarda uzayda yaşayan bu insanları belki de uzaylı diye tanımlayacaklardır. Bu karamsar tablonun uzaklaştırılması çokta zor görünmemekle birlikte yeni bir ekonomik oluşumun ufukta görülmemesi çabaların sonuçsuz kalacağı düşüncesini güçlendirmektedir. Tekstil, suyun ve kimyasalların oldukça yoğun kullanıldığı sektörlerin başında gelmektedir. Küresel ısınmanın çok uzak görülmediği dünyamızda suyun önemini gün geçtikçe artmaktadır. Bu durum boyamaların susuz ortamda yapılmasını veya suyun az kullanıldığı yöntemlerin araştırılmasını gerekli kılmıştır. Son bulunduğum tekstil seminerinde boyama makinesi üretimi yapmakta olan bir firmanın tanıtımına şahit oldum. Bu firma tanıtıcıları 250 bar basınç ve 120 C’de boyama şartlarına dayanıklı, şu an için polyesteri boyayabildiklerini, aynı yöntemle fakat naylon ve ipek boyamada da kullanılabilecek boyama yöntemleri üzerine çalışmalar yaptıklarını ve pazara sunmayı planladıklarını söylediler. Bu boyamada yardımcı kimyasal ve su kullanmadan polyester kumaş boyadıklarını ifade ettiler. Bu konudaki çalışmalar 1998 yılında başlamıştı ve bu çalışmalarla ilgili yazılara 2000 yılların başında bu konu ile ilgili araştırma yapanlar gibi ben de bilimsel makalelerde rastlamıştım. Ancak 250 bar basınç makineler için sıkıntılı bir durumdu, zaman içinde bu konuya yoğunlaşan firmalar her zaman olduğu gibi Avrupa’dan çıktı. Yeni boyama makinesinde su ve yardımcı kimyasallar kullanmadan boyama yapılması ve CO2’yi tekrar kazanıp kullanma imkanı vermesi nedeniyle suyun bulunmadığı yörelerde de polyester boyamaya imkan vereceği hayal olarak gözükmemektedir. Bu d urum ö ncelikle z aman i çinde b asınçlı boyama şekli olan dispers boyamaların bu makinelerde yapılmasına dolayısıyla eski yöntemlerle boyama yapılabilen makinelerin ıskartaya çıkmasına yol açacağı açıktır. Eğer pamukluları boyamada kullanılan reaktif boyama yönteminin bu makinelere uyarlanması mümkün olursa tekstilin geleceğine tamamen bu makineler yön verecektir. Tekstilcilerin yatırımlarını yaparken bu öngörüye göre hareket etmeleri önem arz etmektedir. Çünkü bu boyama metodu gelecekte çok tercih edilen boyama metodu olma yolunda hızla yol almaktadır.